Suriye'nin Halep şehrinde 1995 yılında dil eğitimi almak için bulunan Hataylı Riyad Avlar, casusluk suçlamasıyla tutuklanarak 21 yılını Sednaya Hapishanesi'nde geçirdi. Anadolu Ajansı (AA) muhabirlerinin çektiği cezaevi görüntüleri, Avlar'ın yaşadıklarını yeniden hatırlamasına ve duygulanmasına neden oldu. Avlar, 2 yıl boyunca hücrede tutularak falaka ve elektrik işkencelerine maruz kaldığını anlattı. 2017 yılında Türkiye'nin Gaziantep şehrine gelen Avlar, benzer acıları yaşayan diğer mahkumlarla birlikte Sednaya Hapishanesi'ndeki Tutuklular ve Kayıp Kişiler Derneği'ni kurdu. Dernek çatısı altında zaman zaman bir araya gelerek yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyorlar. Avlar, Sednaya Hapishanesi'ndeki işkenceleri anlatan "Suriye Devrimi Sırasında Sednaya" kitabını da yayınlayarak yaşananları belgelemeyi ve unutturmamayı amaçlıyor. Bu çabaları, Sednaya'nın karanlık geçmişinin hafızalardan silinmemesini sağlamayı hedefliyor.
Sednaya'da 21 Yıl: İşkencenin ve Umutsuzluğun Hikayesi
19 yaşında Arapça ve İngilizce öğrenmek için Suriye'ye giden Avlar, yalancı bir casusluk suçlamasıyla gözaltına alındığını belirtiyor. İki yıl boyunca şiddetli işkenceler gördüğünü anlatan Avlar, hapishanedeki yaşam koşullarının son derece kötü olduğunu dile getirdi. Yiyecek kıtlığı, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve sürekli işkence korkusu altında geçen günler, Avlar'ın hayatının en zorlu dönemini oluşturdu. 2011 yılından sonra ise durum daha da kötüleşti. Avlar, asker ve polislerin koğuşlara girip rastgele kişileri öldürdüğünü, tutukluların korku ve dehşet içinde yaşadığını anlattı. İşkencelerin sadece fiziksel olmadığını vurgulayan Avlar, psikolojik ve cinsel işkencelere de maruz kaldıklarını belirtti. Ailesiyle iletişime geçmesi uzun yıllar boyunca engellenen Avlar, 15 yıl sonra sadece 15 dakika süreyle kardeşlerinden biriyle görüşebildi. Serbest bırakılması beklenmedik bir şekilde gerçekleşti ve sınır kapısından teslim edildi. Avlar, cezaevlerindeki kayıtların incelenmesi gerektiğini, kayıp kişilerin ve ölenlerin akıbetinin ancak bu kayıtlarla ortaya çıkarılabileceğini ifade ediyor.
AA Görüntüleri ve Travmanın Yeniden Yaşanması
Anadolu Ajansı'nın (AA) çektiği Sednaya Hapishanesi görüntüleri, Avlar'ın yaşadığı travmayı yeniden hatırlamasına sebep oldu. Demir kapıları görünce işkence anlarını tekrar yaşadığını belirten Avlar, o acı günleri unutamadığını dile getirdi. Topluma karışmış olsalar bile travmanın etkilerinin hala devam ettiğini söyleyen Avlar, hapishaneden çıkan insanları gördüğünde mutluluk duyduğunu, ancak kayıp aileler için hala büyük bir üzüntü hissettiğini belirtti. Özellikle hapishaneden yeni çıkanlara destek olunması gerektiğini vurgulayan Avlar, bir arkadaşının 43 yıl sonra özgürlüğüne kavuştuğunu paylaştı. Televizyonda gördüğü eski mahkum arkadaşlarının çoğunun mazlum olduğunu da sözlerine ekledi.
Adalet ve Unutulmayan Acılar
Esed rejiminin çökmesinin ardından Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesinin mutluluk verici olduğunu belirten Avlar, isim benzerliği nedeniyle tutuklanan ve hatta ölen birçok insan olduğunu söyledi. Özellikle Muhammed isminin yaygınlığı nedeniyle bu gibi yanlış tutuklamaların yaşandığını belirtti. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklananların da olduğunu hatırlatan Avlar, kimsenin evini ve çocuklarını bırakıp başka yerlere gitmek istemediğini vurguladı. Yaşanan acı olayları anlatırken, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere verdiği desteğe minnettarlığını dile getirdi ve Türkiye'yi Suriyeliler için en iyi davranan ülke olarak nitelendirdi. Avlar, Sednaya Hapishanesi'ne konulmadan önce iki yıl boyunca işkence gördüğü hücrenin de arkadaşları tarafından çekilen görüntülerini izledi ve bu anları da anlattı. Riyad Avlar'ın hikayesi, Sednaya Hapishanesi'nin karanlık yüzünü ve unutulmaması gereken acıları gözler önüne seriyor.